İstanbul seçimlerini izlemekten sıkılanlar için bir öneri: Batman
Türkiye’de yerel seçimlerde bütün gözler İstanbul’da.
Ama İstanbul’daki yarıştan sıkılanlar ve Türkiye’nin başka hayati gerçeklerine doğru bakmak isteyenlere başka bir şehirdeki yerel seçimleri öneriyorum:
Batman.
Son olarak bir futbol maçıyla haber oldu Batman.
TFF 3. Lig’de mücadele eden Batman Petrolspor ile Anadolu Üniversitesi arasında geçen hafta oynanan maçı tribünde iki belediye başkan adayı yanyana izledi:
HÜDA PAR Batman Milletvekili ve Belediye Başkan Adayı Serkan Ramanlı ile DEM Parti Batman Eş Başkan Adayı Mehdi Öztüzün.
Başka bir şehirde olsaydı, bunda ne var denebilir ve bu centilmenlik herkes tarafından takdir edilebilirdi.
Aslında Batman’da kamuoyunun geniş bir kesimi için de bu böyle oldu.
Ama daha sonra 90’ların kötü hatıraları hatırlatıldı.
Batman, 90’larda Hizbullah’ın doğduğu ve güçlü olduğu şehirdi.
PKK ile Hizbullah arasındaki çatışmaların da merkezi olmuştu.
Ama uzun süredir şehirde barış hakim.
Ama yıllar sonra HÜDA PAR ile DEM Parti’nin adayları birlikte maç izleyince ortalık karıştı.
Serkan Ramanlı ve Mehdi Öztüzün’ün ikisi de avukat.
60 yaşındaki Mehdi Öztüzün, Abdullah Öcalan’ın eski avukatlarından. Daha önce DEHAP’ın il başkanlığını da yapmış, şehirde tanınan, mütevazi ve idealist çizgisiyle geniş kesimlerin takdirini kazanmış bir isim.
Uzun süre KCK davalarında hapis yattı. Avukatlarından biri de Serkan Ramanlı’ydı.
44 yaşında Serkan Ramanlı da yeni dönemde Meclis’in en dikkat çeken milletvekillerinden biri. Piyano çalan Hüda Parlı olarak seçim öncesi sosyal medyada ünlenmişti. Sonra yaptığı ılımlı açıklamalar, Kürtçe seçmeli ders için yürüttüğü kampanyayla adından bahsettirdi.
İki rakip belediye başkan adayı Batman Yeni Şehir Stadı’ndaki maçı tribünde taraftar grupları Vikingler ve Yarasaların arasında izledikten sonra fotoğraflar paylaştılar.
Ve linç başladı.
Mehdi Öztüzün, sosyal medyada bazıları gazeteci de olan isimlerce “Hizbullahçı katillerle yanyana olmakla” suçlandı.
Ve Batman DEM’den kendi adaylarıyla ilgili açıklama geldi:
“Uzun yıllarca başta kentimiz olmak üzere, Kürdistan’da halkımıza karşı suç işlemiş, büyük acılar yaşatmış yapılarla bir araya gelmemiz mümkün değildir. Parti politikamız ve ideolojik hattımızla düşmanca tavır sergilemiş bu yapılarla mesafemiz çok net ve bellidir. Dün bir futbol karşılaşmasında yaşanan durum, halkımızda ve değerli ailelerimizde büyük bir tepkiye ve infiale neden olmuştur. Öncelikle tüm halkımıza ve değer ailerimizi yaşananlar karşısında sükunete çağırıyoruz. Söz konusu durum, partimizin ilgili kurullarınca incelemekte olup, geniş değerlendirme daha sonra yapılacaktır. Halkımıza saygıyla duyulur.”
Aslında Öztüzün’e karşı tepkinin başlangıcı maç değil.
Yine İstanbul seçimlerine odaklanmış olanların kaçırdığı tartışmalar yaşanıyor Batman’da haftalardır.
DEM Parti, bölgedeki illerde eş başkan adaylarını önseçimle belirledi. Kadın ve erkek eşbaşkan adayları için ayrı önseçimler yapıldı.
Tabii sandıktan ne çıktıysa o olmadı. Diyarbakır’da istenen aday zorla çıkartıldı, Mardin’de ilk turda yüzde 50’yi göremeyen Ahmet Türk, ikinci tur öncesi siyaseti bırakma kararı verince, apar topar aday yapıldı.
Ama Batman’daki önseçimde yüzde 80 oy alan Mehdi Öztüzün’e aynı demokratik ayrıcalıklar tanınmadı.
DEM Parti, pusulada resmi aday olarak kadın kotasından seçilen eşbaşkan Gülistan Sönük’ügöstermek istedi.
Çünkü kadın kotasının doldurulması gerekiyordu. Bunu Mardin’de ya da başka bir yerde yapamayacakları için piyango, oyların cepte görüldüğü Batman’a vurmuştu.
Bunun üzerinde Batman’da Pazaryeri Mahallesi’nde toplanan DEM Partili vatandaşlar, Öztüzün’e destek açıklaması yaptı:
“Burada toplanmamızın nedeni Mehdi Öztüzün’dür. Parti, verdiğimiz kararı tanımıyor. Eğer parti halkı tanımıyorsa biz de partiyi tanımıyoruz.”
Batmanlı derneklerin temsilcileri de DEM Parti genel merkezini ziyaret etti ve Öztüzün’ün aday gösterilmesini istedi.
Ama bu ısrar üzerine bu kez örgüte yakın çevreler devreye girdi.
Önce sosyal medyada örgütün Avrupa’daki medyasından isimler Öztüzün’e açıktan saldırmaya başladı.
PKK’nın Avrupa’daki kanalı Sterk Tv’nin tanınan isimlerinden AmedDicle, Öztüzün’ün “Tek başkan ben olurum dayatmasında” bulunduğunu iddia etti.
Daha tehlikelisi PKK’ya yakın ANF’de “Kurdistan Halk İnisiyatifi” imzalı bir açıklama yayınlandı:
“Seçimler üzerinden yürütülen tartışmalar, mücadelemizin öncü gücü olan kadın özgürlük çizgisine karşı açık bir saldırı halini almıştır. Temsili siyaseti ve seçimleri mücadelemizin merkezi haline getiren iktidarcıanlayış ve klikler faşizmin özel savaşına zemin olmakla kalmamış, sanal medya üzerinden aynı yöntemleri mücadelemize karşı kullanmıştır. Özellikle Batman merkezli yürütülen saldırılar, paradigmamıza ve özgürlük mücadelemize açık bir saldırı halini almıştır.
Soykırım saldırıları altında bulunan bir halk gerçekliği için seçimler elbette önemli bir mücadele yöntemidir. Ancak seçimleri ve onun kazanımlarını kendi kişisel ikbali ve koltuk kazanma derdine dönüştüren erkek egemenlikli kimi anlayışlar her türlü provokasyonu ve manipülasyonu devreye koymaktalar. Özgürlük bilincinden yoksun bu kişilikler adeta hırslarını Kürt halkının ve kadın özgürlük mücadelesinin önüne koyup kendi seçilmişlik meselesini bir ölüm kalım meselesi haline getirerek bilinçli bir özel savaş biçimine dönüştürmekteler.
Mücadelemizin değerlerini iktidar ve koltuk sevdası uğruna kirletilmesine asla müsaade etmeyeceğimiz bilinmelidir. Yurtsever halkımızın, faşizmin özel ve psikolojik savaşına zemin sunan bu iktidarcı kliklere asla zemin vermemelidir. Büyük bedellerle yürütülen mücadelemiz bir seçim ya da koltuk uğruna kirletilmeyecek kadar büyüktür. Yürütülen özel savaşa bilmeyerek zemin olan herkesi bu tutuma son vermeye çağırıyoruz.”
Sonra bölgedeki DEM Parti olan DB, “Kadın özgürlük çizgisini tartışmak özel savaş saldırısıdır” başlıklı bir açıklama yaptı.
Bu tepkiler üzerine Öztüzün pes etti: “Eksikliklerimiz oldu. Özeleştirimizi veriyoruz” dedi, resmi aday Gülistan Sönük oldu.
Ama sonra Öztüzün sonra yeni bir açıklama yaptı:
“Halkımız tarihi bir direniş ve değerlerine sahip çıkma kararlığı gösterdi. Bu aynı zamanda sınıfsal bir öfkeydi. Siyaset ağalarına, gruplara, müteahhit siyasetine halkımızın itirazı idi.
Halkımızın onurlu direnişi mevcut siyasi grupları da aşarak Avrupa’daki bazı kesimleri bile rahatsız ettiği açıkça görüldü. Son gün yaşanabilecek tehlikeli durumları ve halkımızın mücadelesine gelebilecek zararları engelleyebilmek için sorumluluk alma gerekliliği duymamızdan dolayı mevcut tutumu sergilediğimizi halkımızla paylaşma ihtiyacı duyuyoruz.”
Mehdi Öztüzün’ün paylaşımını Brüksel’den yayın yapan PKK’ya ait SterkTV’nin ekran yüzlerinden Amed Dicle eleştirdi:
“O sıraladığın eylemler, dil uzattığın insanların verdiği mücadelenin zekatıbile olamaz. Annelerin ve gençlerin duruşunu kariyer hastalıklarına alet etme altında kalırsın. ‘Sınıfsal öfke’ dediğin şey devlet nazarında ‘makam sahibi’ olarak görünme hevesi ise yanlış adrestesin.”
Amed Dicle, mesajını daha sonra sildi.
Amed Dicle’nin yanıtının ekran görüntüsünü paylaşan Mehdi Öztüzün ise “Avrupa’da yaşayıp Batman’a ayar vermek haddine değil!” yazdı.
Yani baskılara karşı susmadı ve cevap verdi.
Ve şimdi de Hizbullahçılarla yanyana görünmekle suçlanıyor.
Kulislere göre tekrar bir özeleştiri vermesi isteniyor, adaylığının çekilmesi hala gündemde.
Ön seçim yapıp sonuçlarını kesip biçmek, jakoben hatta tehditle feminizm, kendi tabanının taleplerine bile kulak kapatan bir örgüt bürokrasisi, ideolojik paket, kolayca şeytanlaştırma, ötekileştirme, özel savaşla suçlama…
Diyalogdan, uzlaşmadan rahatsız olma, sekterlik, kendi kabuğundan çıkmaya çalışmak, sivilleşmek ve sivilleşememek…
Yani Türkiye’de otoriterliğin tek bir hali yok ve İstanbul dışında da heyecanlı, öğretici seçimler oluyor.
Bakalım Batman’da serinin devamında neler olacak…
Terörün sırtlarındaki sopanın kalkması ile kabuklarını kırmaya çalışan bir kesim ile o sopayı uzaktan da olsa göstererek korku imparatorluğunu canlı tutmaya çalışan örgütün mücadelesine şahit olduk. Siz de bunu kaleme almışsınız. Başarılı bir yazı...
Yanıtla (2) (1)Partiler önce kendi içlerinde Demokrasiyi var etsinler.
Yanıtla (0) (0)Sonra Çoğulcu Demokrasi desinler
İatanbul seçimleri dediniz de aklıma geldi ;; Çaldılar diyerek kendi insanını hırsızlıkla suçlayan ,seçimi hiç bir belge ve kanıt olmadan yeniletenler seçim giderlerini karşıladılar mı? İstanbul'da bir seçimin maliyetini hiç düşündünüz mü? Yeri gelince tüyü bitmemiş yetim hakkından bahsedenler nerede?
Yanıtla (0) (0)Kahrolsun örgütün bu faşist ve Jakoben tavrı.
Yanıtla (1) (1)Kahrolsun halkının ve tabanının tercihlerini yok Sayan zihniyet .
Kahrolsun elindeki silahı, halkını ve tercihlerini sindirme amaçlı kullanan zavallılar .
Rengi yeşil yada kızıl hiç farketmez.
Mehdi öztüzün abime tuzaklar kurulmuş iftiralar dilden dile dolaşır olmuş Selahattin Demirtaş yaptığınız gibi sahte kürtler bilinki ALLAH tuzak kuranların en hayırlısıdır...
Yanıtla (0) (0)Ben daha çok maçın olaysız geçmesine sasirdim, aynı evin içinde farklı kulüpleri tutanlar bile birbirleriyle kavga etmeden maç izleyemiyorlar cunku ..
Yanıtla (1) (0)Bence Öztüzün ve Ramanlı çok doğru bir şey yapmışlar. Geçmişte çok acı olaylar yaşandı. Kan davası sürdürmenin anlamı yok. Dışardan gazel okuyanlar halkın ne kadar huzura susadığının farkında değiller. Yeter artık, düşün artık bu halkın yakasından. Bırakın silahları/ terörü. Kırk yıldır Kürt halkına zarar vermekten başka ne yaptınız ? İki aday yanyana maç seyrediyor. Ne yapsalardı ? Birbirlerine silah mı çekselerdi. Bunu mu istiyorsunuz. Yeter artık bu millet bıktı sizden.
Yanıtla (5) (1)Syın yazar sizi takdir ediyorum, güzel bir yazı olmuş
Yanıtla (3) (1)değerli yıldıray bey böyle hep sıradışı yazılarla bizleri aydınlattığınız için çok teşekkürzevkle okuyoruz.
Yanıtla (5) (2)Stalin katlettiği aydınların hepsine, idamdan önceki düzmece mahkemede "işlemedikleri suçları" itiraf ettirmiştir. Örgüt de onun izinden gidiyor. Tanıdık bir tavır.
Yanıtla (9) (1)Dogru...vahsi hegemonya motivasyonu ancak korkutarak,suçlayarak ve oldurerek çalışır..ister ki cikar düzeni bozulmasin. İnsanlar dusunmeye,sorgulamaya başladı mi..sonları gelmiş demektir..Umarım öyle de olur..Vahset bize kılavuz olmamalı..
Yanıtla (0) (0)Yurdum insanı her yerde aynı. Merkezi yapı, merkezi kafa, merkezi güçler sistemi veya kısaca merkeziyetçilik deyin. Yönetici kadro halk iradesinin önüne geçiyorsa, siyasetin halk için yapıldığını söyleyemez. „halka rağmen halk için“ sözüne cuk diye oturan bir örnek olmuş.
Yanıtla (7) (0)Kürt siyasetinin Mehdi ÖZTÜZÜN gibi kahramanlara ihtiyacı var. Yoksa ipleri Avrupalıların elinde olan Kandildeki yahut İsveç'teki gibi Kürt halkının menfaatini Avrupa ve ABD'ye satan piyonlara değil.
Yanıtla (8) (0)Almanya bavyera bolgesi 1957 yilindan beri Hiristiyan Sosyal parti baş aktör..Çağırsalar takkeli,sapkali vd koşa,koşa gider çoğumuz..Demeyiz bunlar bir yüzyıla yakin yonetimde ,,Çünkü sabah kalkıp üretiyorlar hemde kendilerine yetecek olandan cook,coook fazlasını..Onun için yaşam konforu üst seviyede.Bize gelir turist olarak dokuz takla atılır çünkü parası kıymetli...kisaca,..Kişilerin Akil seviyesi ve Üretim kalite becerisi yaşam konforunu belirler bu olmadı mı.. Dedikodu ile döner ortalık..
Yanıtla (3) (0)Aslında çıkarılması gereken dersler var. İki düşman grup bir araya gelebilmiş. Belki Türk ve Kürt, Türk ve Ermeni, Türk ve Yunan'da bir araya gelebilir. Sorunları konuşarak çözebilir. El uzatmakla birlikte asgaride vazgeçebileceklerimizle konuşmaya başlayabiliriz. Her grubun güçlü siyasi duruşu, topluma enerji kaybettiriyor. Uzlaşmadan uzaklaştırıyor, düşmanlığı artırıyor. Yakın bir gelecekte savaşın, pandeminin ya da çevre felaketinin altında ezileceğiz. Yol yakınken uzlaşmada fayda var.
Yanıtla (1) (0)" Gördüğünüz gibi Türkiye’deki seçimlerde sadece İstanbul’a bakmak pek bir şey anlatmıyor. "....
Yanıtla (5) (14)Yıldıray OĞUR,
burada anlatılanın ne olduğunu ana fikri ve metin üzerinde çalışmanı anlamadık?
Sahi ne demek istedin?
Anlamadıysan yardımcı olayım:Makalenin ana fikri eski kırgınlıklar,kutuplaşma ve çatışmalara rağmen Batmandaki tablonun ortaya çıkmasının ülkemiz vatandaşları için umut verici bir sevinç tablosu olduğunu anlatmaya çalıştı.Bu tablonun bütün Türkiyede yaşanabilmesinin önemini vurguladı.Ve bunun ötesinde Demin içindeki çekirdek şahin çatışmacı kadroların kaybetmekte olduğunu,insanların artık eskisi gibi bu kadrolara boyun eğmediğini ve prim vermediğini anlatmaya çalıştı.
Yanıtla (22) (1)Sen önce mevzuyu anla,
Yanıtla (1) (2)Sonra önce kendine, sonra gerçekten anlamak isteyene anlatırsın..!
Böylesi daha efdal olur..
Ayrıca ben yazının özünü elbette biliyorum ve
Sn Oğur a hitaben sordum..
Sn Oğur u yılardır okurum,
Objektif yazılar yazar..
Girme yazar ile okurun arasına..
tamam kardes, yaziyi anlamadin zannettik.
Yanıtla (2) (0)Sosyal kararsız ortama işaret ediyor yazar. Görünen o ki sosyal kültürde savrulmalar oluyor uçlar arasında ama hala ata erkil gelişme düzeyi aşılamamış. Tıpkı yerli aydın guruplarındakş savrulmalar gibi, bir o yana, bir bu yana! Yazarlarımız da dünkü pozisyonlarında değiller. Dün yol verdiklerini bugün eleştiriyorlar. Sonuçta maalesef her alanda dağılma süreci ilerliyor. Coğrafya kaderdir.
Yanıtla (0) (0)bu yasima geldim, böyle bir terim "Sosyal kararsız ortama" duymadim. Tanimlasanda ögrensem yegeenim
Yanıtla (0) (0)Fotoğrafı çekti önünüze koydu. Fotoğrafın ne anlattığı değil önemli olan sizin ne anladığınız.
Yanıtla (0) (0)Adam gayet açık bir şekilde ifade etmiş biz gayet iyi anladık anlamak istemeyene vahiyle cevap verilse de nafile.
Yanıtla (0) (0)Bu ülkede maddi manada sürekli yoksulluk ve gelir eşitsizliği oldu ve bu gidişle olacakta. Ülkenin asıl sorunu; bilgi, düşünce ve fikir fukarası olmasıdır. Tüm yoksullukların ve yolsuzlukların sebebi bu. Fikir çalmaya alışmış ve var olan fikri tehdit etmiş bir toplum, tabi ki maddi manada da çalar veya zorba olarak başkasının malına da el koyar. Müslüman toplumların büyük açmazı bu. Ganimet. Üretmek yok.
Yanıtla (0) (0)Sn. Yazar, gördüğünüz aşırı dincilik, milliyetçilik veya aşrı solculuk bu ülkeye bir şey kazandırmadı. Entelektüel birikimleri olmadığı için kullanılan kibar dil, kısa bir düre sonra doğalarında yer alan tehdit diline veya dilin şiddete bürünmüş hali olan beden diline bırakıveriyor hemen. Ayrışalım, bölünelim, didişelim, kavga edelim, bir gram huzur bırakmayalım. Kendimizi tüketelim ve tükendikçede başka ülkeleri ürettiği ürünleri ve fikirleri tüketip iyice yoksullaşalım.
Yanıtla (0) (0)Lenin öldü,Stalin öldü ,Mao öldü ama PKK hala Kürtler'in kanıyla onları yaşatmak istiyor .Maalesef Kürd siyaseti Erdoğan ile arasında tost oldu .
Yanıtla (6) (1)Lenin, Stalin ve Mao öldü ayrıca siyasetleri ve ideolojileri de dağıldı ama gel görki hala geç ergen zihniyetlerde taban buluyor. Bu anlayışların toplumları din, tarikat ve benzeri ümmetleştirme işinin ayna yansıması. Bir tür öteki feodalite.
Yanıtla (0) (0)Demokrasi tek rakipsiz. Günlük hayat dahil. Ama şarkın zihin yapısı buna ve diğer değerlere çok uzak. Seküler laik sosyalist sol İslamcı hepsi bu konuda aynı zihin yapısında. Bu yüzden bilim yok refah yok huzur yok. Yazık ya.
Yanıtla (4) (0)Dökme suyla değirmen dönmüyor. Sosyal kültür gelişmeden demokrasi filan olmaz. Küçük bir çocuğun özgür ve bağımsız olamayacağı gibi gelişme durumu belirleyici.
Yanıtla (0) (0)Türkiye siyaseti'nin Hüda Par'dan öğreneceği çok şey var anlaşılan.
Yanıtla (2) (0)Yakında 'işbirlikçilikle, ABD'nin adamı olmakla'' suçlanır. Klasik şahin, tepeden inmeci, silahla devrim yapmacı sol siyaset. İdeolojiler sağlığa zararlı. Her türlüsü.
Yanıtla (0) (0)Bir Batman'lı olarak belirtmek isterim ki , Yıldıray beyin yazdıkları yaşananları en net özetleyen bir tablo olmuş. Hadep veya Dem Cumhuriyet tarihi boyunca kürtlere en büyük zülümleri yaşatan zihniyetin devamı olanlarla birlikte olup el sıkışıp fotoğraflar çektirirken sorun olmuyorda kendi evlatları ve yakınları birlikte olunca sorun oluyor. Çekin artık kirli ellerinizi bu halktan. Elinize sağlık Yıldıray bey.
Yanıtla (2) (0)Çok heyecanlı bir şekilde okudum. Batman ı takip edeceğim.
Yanıtla (2) (0)Batman'da yaşananlar, Türkiye’de yaşananların kopyası ve yansıması aslında. Tek doğruyu kendimizinki sanıyor, başkasına asla hayat hakkı tanımıyoruz. Bu durum, demokratik anlayıştan ne kadar uzak, empatiden ne kadar yoksun olduğumuzu gösteriyor. Ama şaşmamalı; bu topraklarda barış, esenlik ve empati ne zaman var oldu ki bugün de olsun...
Yanıtla (5) (1)Öyle görünüyor ki kürtler türklerden daha seküler bir anlayışa sahip ,daha protest ve palavraları hemen anlayabiliyorlar. Sağ kürt seçmende Ak parti ye olan inanç yerini hüdapar a bırakacak. Doğu çok şeye gebe.
Yanıtla (2) (2)Son yıllarda partilerin en büyük hatalarından biridir bu. İl ve ilçelerde seçim yapılır halk bir aday seçer sonra kürsüye biri çıkar " siz bunu seçtiniz ama biz şunu istiyoruz" der. Israrla genel merkezden talimatlarla dayatmalar yapılır. Eleştiren dışlanır, hain ilan edilir. Partilere çöken yapılar halkı sallamıyor bu tüm partiler için geçerli. Bundan vazgecilmeli. Dayatılan kamplaştırma diline karşı uzlaşıyı lanetlemek bu ülkede kutsanır oldu.
Yanıtla (2) (1)